Karın Bölgesindeki Yağlar Nasıl Erir?
KARIN BÖLGESİNDEKİ YAĞLARDAN KURTULMAK İÇİN EN ETKİLİ VE BİLİMSEL YOLLAR
Bel çevresinin yağlanması birçok bireyin sıklıkla karşılaştığı sorunlardan biridir. Karın bölgesi yağlarını eritmek sadece görsel kaygılar amacıyla tartışılan bir konu değildir. Visseral yağlanma olarak da adlandırılan bel çevresi yağlanması; kalp hastalıkları, tip 2 diyabet gibi hastalıklar için de büyük bir risk faktörüdür.
TURDEP çalışması sonuçlarına göre ülkemizdeki 20 yaş ve üzerindeki kişilerin %34’nde abdominal obezite(bel çevresi yağlanması) görülmektedir. Kilo artışına bağlı olarak bel çevresindeki arttığında ilk insülin hormonu etkilenir ve insülin hormonunun salınımı bozulduğunda iştah artışı, ani acıkmalar, tatlı krizi, gece yeme isteği gibi birçok sorun beraberinde gelebilir. Göbek ve bel çevresindeki yağlanmanın sebepleri arasında unlu ve şekerli gıdaların fazla tüketimi, alkol tüketimi, hareketsiz yaşam, genetik faktörler olarak gösterilebilir.
Birçok sağlık otoritesi kilonun sınıflandırılması ve metabolik hastalık riski oluşturma oranının hesaplanması için Beden Kitle İndeksi (BKİ) değerini kullanmaktadır. BKİ verisi yalnızca kilo ve boyun değerlendirildiği bir yöntem olduğundan özellikle metabolik hastalıklar riskinin belirlenmesi için tek başına yeterli değildir.
Bu yüzden zayıfım ama göbeğim var gibi söylemler aslında beraberinde sağlık problemlerini getirebilir. Bel çevresinin ideal aralıkta olması kronik hastalıklar riskini azaltmak için önemlidir. Hepimiz karın yağlarından kurtulmak için birçok mucizevi vaatler sunan diyetler duymuşuzdur. Peki nasıl kurtulacağız karın bölgesindeki yağlardan? Dengeli beslenme ile kontrolü sağlamak elimizde. İşte karın bölgesini yağlanmasını azaltmak için en etkili ve bilimsel yollar;
Stres Seviyenizi Azaltmaya Çalışın
Yeni bir diyet programına başlar başlamaz kendinizi çok stresli bir halde buluyorsanız öncelikle bunun önüne geçmeye çalışmalısınız.Çünkü Stres, bel çevresinin yağlanmasını kolaylaştıran stres hormonu olarak da bilinen kortizol hormonunun daha fazla salgılanmasına neden olur. Araştırmalar yüksek kortizol seviyelerinin iştahı arttırmakla birlikte abdominal yağlanmayı tetiklediğinigöstermektedir. Stresle başa çıkmanızı kolaylaştıracak yöntemlerle bel çevresi yağlanmasının önüne geçmeyi deneyebilirsiniz.
Fiziksel aktiviyi arttırmak, yaktığınız kalori değerini arttırıp zayıflamanıza yardımcı olurken sizi bedenen de daha iyi hissetirmeye yardımcı olacaktır. Zaman içerisinde aldığınız kiloyu çok kısa sürede vermek gerçekçi bir hedef olmayacaktır. Sağlıklı beslenmeyi yaşam stili haline getirerek kendinizi çok kısıtlamadan ama her zaman dengeleyerek size uygun bir beslenme programıyla bu süreci daha az stres olarak geçireibilirsiniz.
Su Tüketimini Arttırın
Vücutta yeteri kadar su olmadığında yağ yakımı başlamaz.Su tüketimi yağ yakımı ve kilo verme sürecinde olmazsa olmazdır. Gün içerisinde içtiğimiz çay, kahve, su yerine geçmez aksine vücuttan sıvıyı dışarı atar. Eğer gün içerisinde 2-3 bardaktan fazla çay/kahve tüketiyorsanız, vücudunuz daha fazla sıvıya ihtiyaç duyar.
Şekersiz beslenmeye merhaba deyin
Birçok insan aslında vücuduna düşündüğünden daha fazla şeker alır. Kek, pasta, çörek gibi şekerli besinlerin yanı sıra dondurulmuş yoğurt,granola gibi “sağlıklı” denilen tercihlerde bile şeker bulunabilir. Kola gibi asitli içecekler, aromalı kahveler ve soğuk çay en popüler þekerli içecekler arasındadır.Gözlemsel araştırmalar yüksek şeker alımı ve bel çevresi yağlanması arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Þeker basit bir karbonhidrat olan früktoz içerir. Fruktozun yüksek miktarda tüketilmesiyle birlikte bel çevresi yağlanmaya başlar. Meyvede bulunan fruktoz şekeri paketli gıdalara eklenen yüksek fruktozlu mısır şurubu(HFCS) ile birbirine karıştırılmamalıdır. Sağlıklı da olsa bal,pekmez gibi sağlıklı rafine şeker tüketimini göbek yağlanmasını azaltmak için kısıtlamalısınız. Paketli ürünlerde ise etiket okumak ve ilave şeker içeren ürünleri tercih etmemek önemlidir.
Proteini ve Lifli Besinleri Arttırın
Göbek ve bel çevresinde ki yağlanmayı azaltmak için protein ağırlıklı yiyecekler tercih edin. Çünkü protein ve lif içeren besinleri tüketmek kan şekeri seviyenizi düzenleyerek sizi daha uzun süre tok tutar. Kahvaltı öğününde mutlaka iyi protein kaynağı olan peynir, yumurtaya yer verin. Ana öğünlerinizde protein kaynağı olan et, tavuk, balık, kurubaklagil ve yoğurt gibi proteinden zengin öğünler tercih edin. Beraberinde lif alımını arttırmak için sebze yemeklerini eklemeyi ihmal etmeyin.
Trans Yağlardan Uzak Durun
Trans yağlar, doymamış yağlara hidrojen eklenmesi ile oluşmaktadır. Bazı margarinler ve soslar trans yağlar içermektedir. Ayrıca bazı işlenmiş ve paketli gıdalara da trans yağlar eklenmektedir. Trans yağlar kalp hastalıkları, insülin direnci ve karın bölgesinde yağlanma ile ilişkilendirilmektedir. Diyetinizde zeytinağı, ceviz, avokado gibi sağlıklı bitkisel yağlara yer verin.
Karbonhidrat Alımınızı Kısıtlayın
Birçok kişi rejime başlar başlamaz yapacağı ilk şeyin ekmeği kesmek olduğunu söyler. Bir besini hayatımızdan çıkardığımızda yerine ne koyduğumuz da sağlığımız için bir o kadar önemlidir. Ekmek tüketmeyip karbonhidratı yüksek olan diğer besinleri fazlaca tüketiyorsanız kilo veremeyebilirsiniz. Eğer pasta, kek, tatlı veya poğaça gibi unlu mamülleri sıklıkla tüketiyorsanız bel çevresi yağlanmasını azaltmak için bu besinleri mümkün olduğunca tüketmemelisiniz. Bazı araştırmalar rafine karbonhidratların işlenmemi ve lif içeriği yüksek kompleks karbonhidratlar ile değiştirilmesinin de bel çevresinin yağlanmasını önlediğini bize göstermektedir. Bu nedenle diyetinizde işlenmiş olan karbonhidratları minimalize edip meyve, sebze, kurubaklagil gibi sağlıklı karbonhidratları porsiyon kontrolüyle tüketmek iyi bir tercih olacaktır.
Probiyotik Besinleri Tüketin
Probiyotikler bazı besinlerde ve takviyelerde bulunan sağlıklı bakterilerdir. Araştırmalar kilo kontrolünde farklı bakterilerin rol aldığını ve bel çevresinin azalmasında etkili olabileceğini ortaya koymaktadır.Yoğurt, kefir, kombucha, turşu, tarhana çorbası gibi probiyotik kaynağı besinleri tüketin. Bir uzman görüşüyle birlikte probiyotik desteği almayı düşünebilirsiniz.
